Plan İzle (Setup) 2011

Plan İzle (Setup)

Uzun zamandır dost olan Sonny (50 Cent), Vincent (Ryan Phillippe), ve Dave (Brett Granstaff) kendi çaplarında basit birer hırsızdırlar. Ancak gurubun üyelerinden Vincent, hayatlarını yeniden kurmaları için bir iş planmaktadır. Buna karşın Sonny bu suçlu yaşımdan sıkılmış ve bırakmak istemektedir. Gurubun diğer üyesi Dave ise eşi Valerie (Susie Abromeit) ile yeni bir hayat kurmak istemektedir.

Filmin Yüklenmesi İçin Bir Süre Bekleyiniz

Aşkın Son Mevsimi Filmi

Aşkın Son Mevsimi

Gelmiş, geçmiş ve geleceğin en iyi yazarlarından biri olan Tolstoy'un hayatına yakından göz atalım. Aşkın Son Mevsimi

Tolstoy' un "Özel mülkiyetin reddi" temelinde kurduğu felsefesinin sancılı gelişimi… Eşi Sofya' nın direnişi. Ve anında yanı başlarından hiç ayrılmayan Tolstoy' un büyük yandaşı Vladimir Chertkov (Paul Giamatti )'un Sofya ile aralarında ki çatışmalar…

"Aşkın Son Mevsimi/The Last Station ", Tolstoy' un yepyeni sekreteri Valentin Bulgakov (James McAvoy) un bakış açılarıyla , yazarın son dönemlerinde etrafını saran biten bu karmaşaya bir bakış aslına bakarsanız… Valentin büyük bir Tolstoy hayranıdır şayet Tolstoy' un aşkı ve Tolstoy' un büyük idealleri aralarında onun aşktan yana üslup almasını dilemektedir. Tolstoy' un büyük bir tutku ile bağlı olduğu Sofya ile aralarında ki tek bağ artık Valentin olacaktır.

Kendi hayatı da karmaşalarla dolu Valentin aşkla tanışır. Yepyeni aşkı Marsha mı yoksa Tolstoy mu?

MICHAEL HOFFMAN

Sofya rolünde Helen Mirren inanılmaz bir oyunculuk sergilemiş. Aşkı ve ailesinin geleceğini tehdit eden "Özel mülkiyetin reddi" düşüncesi aralarında bocalayan bir bayan filozof,bir anne . Herkesi karşısına meydan bir savaşçı… Helen Mirren bu gözü kara aşığı inandırıcı biçimde önünüze getirmiş.

Kanaatimce bu film bir Tolstoy filmi değil; her yanı ile Sofya üst kısmına bir film. Ya da bu paralelde izliyen Valentin ve Marsha aşkını da eklersek  "bir aşk filmi" de diyebiliriz.

Her rolün adamı Paul Giamatti, Vladimir Chertkov' da da akıllara ziyan bir tiplemede yine… Yine çok layıkıyla tartışmalı bir rolün altından kalkmış…

Tabi ki bir biyografiyi senaryolaştıran ve aşama filmi benzeri bir zorluğu omuzlayan senarist/yönetmen Michael Hoffman. "Sofya" "Vladimir " tartışmasına mesafeli yaklaşımı ile objektif bir bakış amaçlı özenmiş… Bu türden tartışmalı bir konuda bu yaklaşım bile üstünde çok konuşulacak bir konu tabi ki… Şayet konu Tolstoy !! … Hem esasen Tolstoy' un hangi tarafta durduğunun değil, içinde bulunduğu karmaşanın ifadesi daha çok önemsenmekte Tolstoy coğrafyasında. Yönetmen bu dengeyi zorlu bir senaryoda muvaffak olabilmiş . Bu ilk uyarlaması da değil yönetmenin; Rose Tremain (Restoration-1995)  ve bir William Shakespeare (A Midsummer Night's Dream-1999) uyarlamasında da izlemiştik…

2010 yılına ait bu kaliteli ve güzel film, her zaman aklımızın bir kenarında kalmalı ve bir gün mutlaka izlenmeli. Kaliteli ve popüler kültürden bağımsız bir film.

Son Osmanlı Yandım Ali Filmi

Son Osmanlı Yandım Ali

Osmanlı filmlerinin çizgisini bir adım yukarı taşımış olan, dönem filmlerine de ilham kaynağı olmuş baş yapıt olmasa bile en az bir baş yapıt ayarında, bazı önemsiz hatalarda olsa adı gibi, karakteri gibi, kendi gibi efsane bir film; "Son Osmanlı Yandım Ali".

Başrollerini Kenan İmirzalıoğlu ve Cansu Dere'nin paylaştığı film, Osmanlı'nın son dönemlerini ve Kurtuluş Savaşı'nın hazırlığının yapıldığı dönemi anlatmakta. Bir karikatürden esinlenerek hazırlanmış filmde, bu fikre sadık kalınmış ve tıpkı Kill Bill filminde olduğu gibi bazı sahneler karikatürleştirilerek film izleyicilerin de ayrı bir hava yakalamayı başarmış bir film. Yalnız karikatür uyarlaması film her ne kadar başarılı bir uyarlama olsa bile, bazı bölümler de tahmin edilmesi kolay sahnelere rast gelmek mümkün olabiliyor. İstanbul'un işgal altında olduğu bir dönemde, İstanbul'da yaşayan bir kabadayı olan Yandım Ali'nin hikayesini anlatmayı amaçlayan filmin bu konuda son derece başarılı olduğu söylenebilir.

Yandım Ali rolünde olan Kenan İmirzalıoğlu, Türkiye'nin en iyi jönü olduğunu bu filmde bir kez daha kanıtlamış oluyor. Öncesinde oynamış olduğu; Deli Yürek Bumerang Cehennemi ve Yazı Tura filmlerinden sonra 3. sinema filmi olan Son Osmanlı Yandım Ali'de oyunculuğunun tüm bu filmleri çekerken nasılda ilerlediğine şahit oluyoruz. Bakışları, mimikleri, duruşu karakterini çok iyi yansıtmış ve bu rol sanki onun için biçilmiş kaftan olmuş. 

Cansu Dere Israrına Anlam Veremedik

Esmer güzeli Cansu Dere'nin filmde oynatılmasının ticari kaygılar düşünülerek yapıldığı kanısına vardık. Çünkü gerek Sıla dizisinde olsun gerekse diğer oynadığı projelerde olsun, oyunculuğu vasatı bir türlü geçemedi. Mimiksiz, duygusuz oyunculuğunu bu filmde de sürdürmüş. Yönetmen Mustafa Şevki Doğan'ın böyle bir hatayı yapacağını düşünmüyorduk ama düşünmemiz gerekiyormuş. Belki de bizim bilemediğimiz bir büyü vardır. Güzelliğine, boyuna posuna söylenecek söz yok fakat iyi bir oyuncu mu sorusuna hiç düşünmeden hayır yanıtını verebilmekteyiz.

Son Osmanlı Yandım Ali İzlenmeye Değer mi?

Aksiyonu bol, biraz erotik, biraz tarihi, biraz didaktik bir film son osmanlı yandım ali. Senaryosu olsun, dekoru olsun, kıyafetleri olsun, oyuncu seçimi olsun (cansu dere hariç) gayet uygun. Yazımızın başında da söylediğimiz gibi emsali olan filmlerin çıtasını bir seviye daha yukarı çekmeyi başarmış bir film. 

Filmin ilk yarısında kahramanımız Yandım Ali'nin haytalıkları ve rutin hayatı konu ediliyor. Yandım Ali'nin işgal altında olan İstanbul'da yabancı askerlerin yaptığı zulüm ve adaletsizliklerine karşı kendi çapında mücadele ederken, bir yandan da yavuklusu olan Cansu Dere'nin peşinde koşmaktadır. Ta ki bir gün Mustafa Kemal ile karşılaşana kadar. O günden sonra kendini amansız bir aksiyonun içerisinde bulur. 

Attığı Osmanlı tokatları, yaptığı kovalamacalar ve ateşli sevişme sahneleri ile gerçekten izlenmeye değer bir film olmuş. Kenan İmirzalıoğlu'nun oynadığı her filmin bende ki yeri ayrıdır fakat bu film başka bir güzel. Oynadığı tarihlerde vizyonda bolca Türk filmi varken, bu film aralarından ayrılan nadide eserlerden birisi. Bu arada unutmadan hatırlatmakta fayda var ki bu film Türk sinema tarihinde ilk ve tek çizgi roman uyarlaması. 

Bu kadar övdüğümüz film için biraz da eleştiri yapmamız gerekli tabi ki. Film mekansal olarak yeterli olsa da bir dönem filmi düşünüldüğünde biraz daha fazla detay verilmeli diye düşünmüyor değiliz. Çünkü seyircinin filmi izlerken o dönemin havasını yakalaması gerekiyor. Böylece filmden alınan tat ve haz üst seviyede olacaktır. Fakat bu filmde bunu malesef göremedik. Ayrıca ufak detaylarda ve akıcılıkta ki yapılan hatalar vardı. Örneğin İngiliz subaylarının üzerinde Türk madalyalarının olması, Mustafa Kemal'in kıyafetinin karın bölgesinde yer alan haç işareti gibi hatalar vardı. 

Bir kaç sahnede sahnenin akıcılığı ile ilgili hatalar da dikkatlerden kaçmadı. Yandım Ali'nin arkadaşının öldüğü sahede uzak çekimlerde üzerinde ceketi olmaması ve kıyafetinin oldukça temiz görünmesine rağmen, yakın çekimde ceketli olduğu ve kıyafetinin kan revan içinde olduğunu görmemiz mümkün. Devam sahnesinde ise yine ceketsiz ve tertemiz kıyafeti var. 

Bu filmi izlemek isteyen izleyicilerin hiç düşünmeden arkalarına yaslanıp filmi izlemelerini tavsiye ederiz. Bu kadar kalitesiz yapımların arasında parlayan bir yıldız gibi bir filmdir zannımızca.